8. Sınıf Kader ve Kaza İnancı Konu Anlatımı

Bu yazımızda sizlere 8. Sınıf Kader ve Kaza İnancı Konusunu en güzel şekilde ve detaylıca anlattık. Aşağıda sizlere başlıklar halinde konularımızı anlattık. İyi çalışmalar dileriz.
Neler Öğreneceğiz:
- Kaza ve Kader Nedir?
- İnsan İradesi ve Kader
- Kaderle İlgili Kavramlar
- Bir Peygamber Tanıyorum: Hz. Musa (a.s)
- Bir Ayet Tanıyorum: Ayet’el Kürsi
Konuya geçmeden önce biraz düşünelim?
1. Kaza, kader, irade ve sorumluluk kavramları size neleri çağrıştırıyor?
2. Allah’ın evrene koymuş olduğu yasalar nelerdir?
3. İnsan, davranışlarından neden sorumlu tutulmuştur?
Kader İnancı Önemli Kavramlar:
Kaza | Kader | Sünnetullah |
Fiziksel Yasa | Akıl | İrade |
Biyolojik Yasa | Külli İrade | Cüzi İrade |
Toplumsal Yasa | Rızık | Emek |
Ömür | Ecel | Sorumluluk |
Tevekkül | Kürsi | Hayy |
Kayyum | Aliyy | Azim |
1.1 Kaza ve Kader Nedir?
Kader kelimesi sözlükte bir şeye gücü yetmek, biçimlendirmek, planlamak, ölçü ile yapmak, kıymetini bilmek, mukayese etmek anlamlarına gelir.
Terim olarak ise kader; Allah’ın (c.c) sonsuz ilmi ve kudretiyle başlangıçtan sona kadar evrende olacak olan her şeyi programlaması, varlıkları istediği şekil ve biçimde yaratması ve insanların özgür iradelerine göre yapacakları her şeyi Allah’ın (c.c.) önceden bilmesi, takdir etmesi, bir plana göre düzenlemesine denir. (MEB, Dinî Terimler Sözlüğü, s. 188.)
Kaza; sözlükte hükmetme, karara bağlama, emretme, mahkeme etme, yargı anlamlarına gelir.
Terim olarak ise kaza; Allah’ın (c.c.) kulları için belirlemiş olduğu şeylerin zamanı ve yeri gelince tek tek yürürlüğe konması, uygulanıp gerçekleşmesidir. (MEB, Dinî Terimler Sözlüğü, s. 197.)
Özet olarak Allah’ın (c.c.), olacak her şeyin ne zaman ve ne şekilde gerçekleşeceğini önceden bilmesine, belirlemesine kader; Allah’ın (c.c.) takdirinin yeri ve zamanı gelince, o şeylerin
Allah (c.c.) tarafından yaratılmasına ise kaza denir. Bu anlamda kaza, kader ile birlikte
kullanılır. Buna göre önce kader, sonra kaza gelir.
Konunun daha iyi anlaşılması açısından aşağıdaki kader ve kazanın özelliklerini inceleyebilirsiniz.
Kaderin özellikleri:
- Yüce olaylar ebeden ezele kadar yazdığı olaylardır.
- Kader, imanın şartlarından biridir.
- Önceden yazılmış olanlara denir.
- Allah’ın sonsuz ilim kudretiyle evrenin başından beri neler olacağını belirler.
- Allah olmuş veya olacak her şeyi sonsuz ilmiyle bilmektedir.
Kazanın özellikleri:
- Allah’ın takdir ettiği olayların zamanı gelince kaza denir.
- Allah’ın ilim, irade ve kudret sıfatlarındandır.
- Allah’ın bilmesi ve yaratması ile olduğu kabul edilir.
- Zamanı gelen kaza yada işlerin gerçekleştiği zamana denir.
- Kaza, imanın şartlarından biridir.
- Kaza kelimesi dini bir terim olarak kullanmaktadır.
Kader ve Kazanın arasındaki farklıklar;
- Kader önceden belirlenmiş ve yazılmış yazılardır kaza ise olayların zamanı gelince ve gerçekleştiği zamandır.
Yüce Allah’ın (c.c.) kader ile ilgili sıfatları
İrade: Allah’ın (c.c.) dilemesi ve dilediğini dilediği şekilde yapmasıdır.
İlim: Allah’ın (c.c.) gerek duyular âlemini gerekse duyu ötesine ait bütün nesne ve
olayları bilmesidir.
Kudret: Allah’ın (c.c.) her şeye gücünün yetmesi, dilediğini dilediği zamanda var
veya yok etmesidir.
Tekvin: Allah’ın (c.c.) canlıları yaratması, yaşatması, rızıklandırması, öldürmesi ve
tabiat olaylarını meydana getirmesidir.
1.2 Allah Her Şeyi Ölçüye Göre Yaratmıştır
- Kader ve kazaya iman Yüce Allah’ın (c.c.) ilim, irade, kudret ve tekvîn sıfatlarına inanmak demektir. Bir başka deyişle bu sıfatlara inanan kimse, kader ve kazaya da inanmış olur. Bu durumda kader ve kazaya inanmak demek, hayır ve şer, iyi ve kötü, acı ve tatlı, canlı ve cansız, faydalı ve faydasız her ne varsa hepsinin Allah’ın (c.c.) bilmesi, dilemesi, kudreti, takdiri ve yaratması ile olduğuna, Allah’tan (c.c.) başka yaratıcı bulunmadığına inanmak demektir.
- Evrende yer alan tüm varlıklar eşsiz bir uyum ve düzen içinde hareket etmektedir. Yüce Allah’tır (c.c.). Kur’an-ı Kerim’de evrenin bir ölçü ve düzen içinde yaratıldığı şöyle bildirilmektedir. “Biz, her şeyi bir ölçüye göre yarattık.” (Kamer suresi, 1.ayet.)
- Kur’an-ı Kerim’de evrende var olan düzene şöyle vurgu yapılmaktadır: “Gökleri yedikat yaratan O’dur. Rahman’ın yaratmasında bir düzensizlik göremezsin. Gözünü çevirde bir bak bir bozukluk görüyor musun?” (Mülk suresi, 3. ayet.)
Biraz gülelim:
Bir yaz günü Nasreddin Hoca biraz serinlemek için ceviz ağacının gölgesine oturmuş. Biraz ilerideki kocaman kabaklar gözüne ilişince, kendi kendine: Şu Allah’ın (c.c) işine bak, otun üstünde koskoca kabak yetişiyor, şu dalları göğe uzanmış, çok büyük yer tutan ceviz ağacının meyveleri ufacık! Diye düşünürken, tam o sırada başına bir ceviz düşmüş. Ah başım! Diyerek fırlamış hoca, tövbe Ya Rabbim, bir daha senin işine asla karışmam! Ya ağaçta ceviz yerine kabak yetişseydi! Demiş.
1.3 Kader ve Evrensel Yasalar
- Yüce Allah (c.c), evrendeki olayların belli bir düzen ve uyum içinde gerçekleşmesini kanunlara bağlamıştır.
- Bu nedenle evrendeki bütün varlıklar kendileri için belirlenmiş olan yasalara göre hareket etmektedirler.
- Allah’ın (c.c.) evrendeki uyumu sağlamak için koyduğu bu yasalara sünnetullah veya âdetullah denir. Sünnetullah kavramını fiziksel, biyolojik ve toplumsal yasalar olarak üç grupta inceleyebiliriz.
Fiziksel Yasalar
- Fiziksel yasalar, madde ve enerjinin oluşumu, yapısı, hareketi, değişimi ve maddeler arası ilişkilerle ilgili yasalardır.
- Allah’ın (c.c.) koyduğu bu yasalar evrenseldir. Deney, gözlem ve araştırmalar sonucu insanlar tarafından tespit edilir.
- Bu yasalar, Allah’ın (c.c.) evrende yarattığı düzenin daha iyi anlaşılmasına yardımcı olur.
Fiziksel yasalara şunları örnek verebiliriz:
- Yağmurun yağması,
- Isınan suyun buharlaşması,
- Mevsimlerin birbiri ardınca gelmesi,
- Gece ve gündüzün birbirini takip etmesi,
- Güneş’in, Ay’ın ve Dünya’nın birbirlerine olan mesafeleri,
- Suyun kaldırma kuvveti sayesinde gemilerin denizlerde yol alabilmesi,
“Gece de onlar için bir delildir. Gündüzü ondan çıkarırız, bir de bakarsın karanlık içinde kalmışlardır. Güneş de kendi yörüngesinde akıp gitmektedir. Bu, mutlak güç sahibi, hakkıyla bilen Allah’ın takdiri (düzenlemesi)dir. Ayın dolaşımı için de konak yerleri (evreler) belirledik. Nihayet o, eğrilmiş kuru hurma dalı gibi olur. Ne Güneş aya yetişebilir ne de gece gündüzü geçebilir. Her biri bir yörüngede yüzmektedir.” (Yâsîn suresi, 37-40. ayetler.)
Biyolojik Yasalar
- Biyolojik yasalar; canlıların yapısı, beslenmesi, korunması, gelişmesi ve üremesiyle ilgili yasalardır.
- Her şeyi bir sebebe bağlayan Allah (c.c); bitki, insan ve hayvanların yaratılışını biyolojik yasalara bağlı kılmıştır.
- Allah (c.c.) canlıları, varlıklarını sürdürecek özelliklerle donatmıştır.
- İnsanın varlığını sürdürebilmesi için solunum, sindirim ve dolaşım gibi sistemlere sahip olması gerekir.
- İnsanın yaratılışı hakkında Allah (c.c.) şöyle buyurur: “Allah sizi topraktan, sonra nutfeden yarattı. Sonra da sizi birbirinize eş kıldı. O’nun bilgisi olmadan hiçbir dişi ne gebe kalır ne doğurur…” (Fâtır suresi, 11. ayet.)
Biyolojik yasalara şunları örnek verebiliriz:
- Canlıların çift olarak yaratılması,
- Vücudumuzdaki sindirim ve boşaltım sistemi,
- Canlıların yaşadıkları coğrafi şartlara uygun özelliklerinin olması,
- Etle beslenen hayvanların çene yapılarının otla beslenenlerden farklı olması,
- Kuşların uçmak için kanatlı, balıkların yüzebilmeleri için solungaçlı yaratılması,
- Hayvanların bir kısmının yumurtlama, bir kısmının da doğum yoluyla üremesi,
- Bitki tozlarının rüzgârlar sayesinde taşınması ve bu sayede bitkilerin birbirini aşılaması
Toplumsal Yasalar
- Toplumda var olan insanlar arası ilişkilerle alakalı yasalardır.
- Toplumsal değerler (sevgi, saygı, adalet, doğruluk) toplumsal yasalara örnektir.
- Kur’an’da ki toplumsal ayetler ve kıssalar bu yasalara örnektir.
- Kavimler göçü, savaşlar vb. konular da toplumsal yasaları ilgilendiren durumlardır.
Her toplumun bir eceli vardır. Ecelleri gelince onu ne bir an erteleyebilir ne de bir an öne alabilirler.Araf Suresi 34. Ayet
Sizden önce ki milletlerin başından nice olaylar gelip geçmiştir. Yeryüzünde gezin dolaşın da yalanlayanların sonunun nasıl olduğunu bir görün.Al-i İmram Suresi 137. Ayet