9. Sınıf Din Kültürü Ders Notları

5.Ünite Kudüs ve Çevresi Konu Anlatımı

Bu Dersimizde 9.Sınıf 5.Ünite Gönül Coğrafyası Ünitesi 2. Konu İslam Medeniyetinin Farklı Coğrafyalardaki İzleri 2. Alt Başlık Kudüs ve Çevresi konusunu İşleyeceğiz.

Kudüs ve Çevresi

Tarihi çok eskilere dayanan Kudüs şehrinin ismi kelime olarak, bereketli ve mukaddes gibi anlamlara gelir. Hem çevresi hem de bünyesinde bulunan Mescid-i Aksâ nedeniyle Kudüs, İslam medeniyetinin en önemli dinî ve kültürel havzalarındandır.

Kur’an-ı Kerim’de ismi geçen pek çok peygamberin Filistin ve Kudüs ile bağlantısı vardır. Hz. İbrahim (a.s.), Hz. İshak (a.s.), Hz. Yakup (a.s.), Hz. Davud (a.s.), Hz. Süleyman (a.s.) ve Hz. İsa (a.s.) bu peygamberlerdendir.

Kıble, Kâbe’ye çevrilmeden önce Hz. Peygamber Kâbe’yi de önüne almak suretiyle Kudüs’e yönelerek namaz kıldı. Peygamberimiz Kudüs’e dönerek namaz kılmaya Medine döneminde de on altı veya on yedi ay boyunca devam etti. Daha sonra kıble Kâbe’ye çevrildi.

Ayrıca Hz. Peygamberin, bir gece Mescid-i Harâm’dan alınıp çevresi mübarek kılınan Mescid-i Aksâ’ya götürülmesi (İsrâ) ve ardından Yüce Allah’ın huzuruna çıkarılması (Miraç) mucizeleri Müslümanlar için bu şehrin önemini artırmıştır.

Kudüs, Hz. Ömer’in (r.a.) halifeliği sırasında fethedilmiş ve İslam topraklarına katılmıştır. İslam medeniyetinin sahip olduğu adalet anlayışı ve diğer din mensuplarına karşı müsamahakâr davranışları nedeniyle burası insanlığın ortak tarih, kültür ve medeniyetinin güzel bir örneği olmuştur. 1948 yılında kurulan İsrail’in işgali ve zulmü günümüzde bu kadim şehrin tarihî ve kültürel dokusunu tehdit etmekte; Dârü’s-selâm (Esenlik şehri) olarak da bilinen şehir maalesef savaş ve gözyaşıyla anılmaktadır.

Kudüs, 1516 yılında Yavuz Sultan Selim zamanında Osmanlı hâkimiyetine girdi ve 1917 yılına kadar yaklaşık 400 yıl Osmanlı hâkimiyetinde kaldı. Osmanlılar Kudüs’ü her yönüyle ihya etti. Özellikle Kanuni Sultan Süleyman döneminde büyük imar faaliyetleri gerçekleştirildi. Kubbetü’s-Sahrâ’nın tamiriyle başlayan çalışmalar bugün hâlâ ayakta olan surların inşasıyla sürdü. Padişahın hanımı Hürrem Sultan’ın yaptırdığı külliye de Kudüs’ün en önemli hayır kuruluşlarındandır.

Cami, medrese, han, ribât ve imaretten oluşan külliye Kudüs’teki Osmanlı eserlerinin önde gelenlerindendir. Osmanlı Devletinin son dönemlerinde özellikle Sultan 2. Abdülhamid, Yahudilerin Filistin’e yönelik planlarını engelleyecek önlemler aldı. Ne var ki 1. Dünya Savaşı’nın neticesinde Osmanlı Devletinin bu bölgeden çekilmesiyle Kudüs tarihinin en zor dönemlerini yaşamaya başladı. İslam medeniyetinin sembol şehirlerinden olan Kudüs Osmanlı döneminde de cazibe merkezi olmayı sürdürdü. Şehirde kurulan medreseler, zengin vakıflarla desteklendi. Medreselerin etrafı tasavvufi hayat açısından da canlandı. Mescid-i Aksâ ve Şam Kapısı civarında birçok tekke ve zaviye inşa edildi. Mevlevîlik, Şâzelîlik ve Rifâîlik gibi tarikatlar şehrin dinî ve kültürel hayatına belirgin katkılar sağladı.

Diğer Ders Notları İçin Tıklayınız

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu