9. Sınıf Din Kültürü Ders Notları

5.Ünite İslam Medeniyetinin Farklı Coğrafyalardaki İzleri Konu Anlatımı

5.Ünite 2. Konu  İslam Medeniyetinin Farklı Coğrafyalardaki İzleri

İslam Medeniyetinin Farklı Coğrafyalardaki İzleri

İslam, doğduğu coğrafyadan dünyanın farklı yerlerine ulaşmış ve oralarda yaşayan insanlar İslam’ın inanç ve ahlak ilkelerini benimseyerek Müslüman olmuşlardır. Bu sebeple Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarında çok geniş bir coğrafyada İslam medeniyetinin izlerini görmek mümkündür. İslam medeniyeti, farklı coğrafyalarda ve birbirinden farklı kültürlere sahip insanlar tarafından oluşturulduğu için zengin bir medeniyet olmuştur. İslam medeniyetinin tarihî birikimlerini özellikle şu coğrafyalarda daha çok görebiliriz: Hicaz bölgesi, Kudüs ve çevresi, Şam ve Bağdat bölgesi, İran, Horasan, Türkistan ve Mâverâünnehir Bölgesi, Hint Alt Kıtası, Anadolu ve Balkanlar, Kuzey Afrika (Mısır ve Mağrip Bölgesi), Endülüs.

İslam medeniyetinin derin izlerinin bulunduğu bu yerler, bütün Müslümanlar için ortak bir gönül coğrafyasıdır. Anadolu’da yaşayan Müslümanlar olarak bizler bu coğrafyalarla gönül birlikteliğimizi ve iletişimimizi günümüzde de sürdürürüz. Buralarda yaşayan Müslümanların sevinçleriyle mutlu olur, dertleriyle dertleniriz. Her fırsatta birbirimizle gönül köprüleri kurup, tarihin kalıcı izlerini geleceğe taşıma konusunda ortak tutum sergileriz.

İslam medeniyetinin farklı havzalara taşınmasında pek çok âlim ve komutan önemli görevler icra etmiştir. Örneğin; Hint kültür havzasının oluşumunda ve Hindistan’ın İslam’la tanışmasında Gazneli Mahmud’un önemli katkısı olmuştur. Sa’d b.Ebi Vakkas, Amr b. As, Musa b. Nusayr ve Tarık b. Ziyad gibi komutanlar İran, Afrika ve Endülüs’e yaptıkları seferlerle önemli başarılar kazanmışlardır. Sultan Alparslan ise Anadolu’ya yaptığı seferlerle bu toprakların İslamlaşmasını sağlamıştır. İmam Ebu Hanife, İmam Şâfiî, İmam Malik, İmam Eşari, İmam Maturidi, İmam Gazali, Hoca Ahmet Yesevî, Mevlana Celaleddin Rumi, Hacı Bektaş Veli gibi âlimler de eserleri ve yetiştirdikleri öğrencileri vesilesiyle İslam medeniyetinin sağlam temeller üzerinde yükselmesini sağlamışlardır. İslam medeniyetinin Anadolu ve Balkanlara taşınmasında Horasan ve Anadolu erenlerinin de önemli katkısı olmuştur.

Ülkelere göre Müslüman nüfus oranları

Müslüman tüccarlar ticaret yapmak amacıyla erken dönemlerden itibaren İslam coğrafyasından dünyanın farklı yerlerine gitmişlerdir. Buralarda sergiledikleri dürüstlük, adalet ve helal kazanç konusundaki titizlikleriyle insanları etkilemişlerdir. Bu sayede İslam geniş kitlelere ve uzak coğrafyalara yayılma imkânı bulmuştur. Zamanla İslam’ın ticaret ahlakı ve ilkeleri kurumlaşarak medeniyetin önemli bir ögesi halini almıştır. Ticaret yolları boyunca yapılan hanlar, kervansaraylar, çarşılar ve pazarlarla ticari hayat canlı bir şekilde sürdürülmüştür.

İslam medeniyetinin oluşumundaki en önemli unsurlar

İslam medeniyetinin oluşumundaki en önemli unsurlardan biri de dildir. İslam medeniyeti, Türkçe, Arapça, Farsça yazılan eserlerle zenginleşmiştir. Müslümanlar, yabancı kültürlerle karşılaştıkları andan itibaren ilk iş olarak farklı alanlardaki Yunanca ve Farsça eserleri Arapçaya çevirmişlerdir. Özellikle Abbasiler döneminde

Yunan, Fars ve Hint literatürüne ait tıp, matematik, astronomi alanlarında pek çok eser tercüme edilmiştir. Bu iş için Abbasi Halifesi Me’mun zamanında Bağdat’ta Beytü’l-Hikme adında bir akademi kurulmuştur. Hoca Ahmed Yesevî’ye ait olan ve Türkçe yazılan Divân-ı Hikmet; Kaşgarlı Mahmud’un kaleme aldığı ilk Türkçe sözlük olan Divân-ı Lugâti’t-Türk ve ilerleyen zamanlarda Türkçe olarak yazılan pek çok şiir, deyiş ve nefes İslam medeniyetine değer katmıştır.

Diğer Ders Notları İçin Tıklayınız

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu