4. Sınıf Din Kültürü Ders Notları
4. Sınıf Din Kültürü Peygamber Efendimiz Hayatı

Peygamberimiz Hz. Muhammed (SAV), Allah’ın Son Peygamberi, insanlığa gönderilmiş son uyarıcı ve müjdeleyicisi. Bizler O’nun ümmeti olma mutluluğuna ermiş bulunuyoruz. Gelin birlikte Peygamber Efendimizin Hayatını yakından öğrenelim.
- O (sav), bütün peygamberlerin ümmetlerine müjdelediği tek Peygamber.
- O (sav), hayattayken Allah’ın huzuruna çıkartılmış tek insan.
- O (sav), ümmeti için Cennetlerden tekrar insanların arasına dönen Peygamber
- O (sav), insanlar içinde bir insan ama aynı zamanda Allah’ın en sevdiği kul.
- Hz. İsa, Hz. Musa O’nu (Sav) müjdelemişti.
- Daha doğmadan O’nun peygamberliğini bekleyen yüzlerce insan vardı.
- Çileli bir hayatı olacağı ve sadece Allah’ın korumasında olacağı doğmadan babasının vefat etmesiyle kendini belli eder gibiydi..
- Mekke’nin aşırı sıcakları ve salgın hastalık tehlikesi O’nu bebekliğinde de anasından ayırmıştı.
- Süt annesi Halime’nin yanında 4 yaşına kadar kaldı, Sonra anasına kavuştu, ama..
- 2 sene sonra annesi de vefat etti.
- 12 yaşına kadar dedesi Abdulmuttalibin yanında kaldı.
- Dedesi vefat edince amcası Ebu Talip O’na sahip çıktı.
- Amcasıyla Şam yolculuğu sırasında Rahip Bahira O’nu tanıdı. O, İncil de anlatılan Son Peygamberdi, her şey açıktı..
- Amcasına maddi yardım olsun diye sürekli çalıştı. Bütün Peygamberlerin yaptığı çobanlık mesleği O’nu da bulmuştu.
- 25 yaşındayken kendisinden 15 yaş büyük olan ve daha önce 2 kere evlenmiş bulunan Hz. Hatice ile evlendi. Teklif Hz. Hatice’den gelmişti.
- Mekke’de O’na Muhammedu’l-Emin diyorlardı. Güvenilir Muhammed’di adı.
- Bir kere bile yalan söylediğini, insanları aldattığını gören olmamıştı.
- Bu yüzden insanlar O’na (sav) evlatlarından ve kardeşlerinden daha çok güveniyor , emanetlerini O’na bırakıyorlardı
- Oldukça da zekiydi, Mekke’liler bir anlaşmazlığa düştüklerinde O’ndan yardım isterlerdi.
- Ama Mekke’deki hayat, O’nun kadar temiz değildi.
- Zenginler yoksulları sürekli eziyor, onları köleleştiriyorlardı.
- Kız çocukları utanç sebebi sayılıyor canlı canlı gömülüyorlardı.
- İnsanlar putlara tapıyor, Allah’a göstermedikleri saygıyı elleriyle yaptıkları şeylere gösteriyorlardı.
- Mal emniyeti yoktu, güçlü olan istediğini alırdı. Kadınlar eşya gibi değiş tokuş edilebiliyordu.
- Bütün dünya hemen hemen böyleydi, zaman O’nu bekliyordu, O ise henüz kim olduğunun farkında değildi, Mekke’de, Hz. İbrahim’in dinine inanan bir avuç insandan biriydi.
- 40 yaşlarındaydı. Mekke’deki insanların durumu O’nu çok üzüyor, biraz uzaklaşmak ve tefekkür için Hira mağarasına gidiyordu.
- Yine böyle bir gündü. Mağarada Cebrail O’na göründü, çok korkmuştu, Melek O’na Peygamberliğini “oku” emriyle birlikte bildirmişti.
- İnsanlara unuttukları Yaratıcılarını, Allah’ı, hatırlatmakla görevlendirilmiş son Peygamberdi artık.
- Mekke’de O’nu ve O’na inananları çileli bir hayat bekliyordu, öyle de oldu.
- O’na ilk inananlar Hz. Hatice, Hz. Ebu Bekir, Hz. Ali ve evlatlığı Zeyd olmuştu.
- İslamiyet’i tebliğini 3 yıl gizli yaptı. Bu süre zarfında O’na inananların sayısı sadece 30 kişi civarındaydı.
- Daha sonra dinimizi “açıktan yayma” emri Allah tarafından verildi. Bundan sonra Müslümanlar işkence görmeye, öldürülmeye başladılar.
- Peygamberimizin amcası Hz. Hamza ve Hz. Ömer’in Müslüman oluşu Müslümanları güçlendirmiş olsa da işkenceler bitmedi.
- Peygamberimiz bu yüzden bazı Müslümanları Habeşistan’a gönderdi.
- Allah yolunda ilk hicret böylelikle Habeşistan’a yapılmış oldu.
- Peygamberimiz Hz. Muhammed’e de çok sıkıntı veriliyordu, yollarda başına taş toprak atılıyor..
- Mübarek yüzüne tükürülüyordu.. Kendi kavminden bu kadar eziyet görmesine rağmen onları tekrar ve tekrar Allah’ın dinine davet ediyordu.
- Aradığını bulamayınca Taif’e gitti. Orada da gördüğü tepki farksızdı. Taif’liler Allah’ın son peygamberini çocuklarına dövdürdüler
- Ama O yine beddua etmedi kızmadı “bilmiyorlar Allah’ım onlara azap etme ”dedi
- Rahmet Peygamberi, herkese karşı şefkat ve merhametle doluydu.
- O’nu koruyan amcası Ebu Talipin vefat etmesi Mekke’lileri sevindirmişti. Çünkü artık O’nu rahatlıkla öldürebilirlerdi.
- Derken kendisine ilk inanan insan eşi Hz. Hatice de vefat etti. Bu iki yakınının vefatıyla o yıla “hüzün yılı” dendi. Müşrikler için bulunmaz bir fırsattı.
- Bu sırada Allah’tan Medine’ye hicret emri geldi. Hz. Peygamber Medine’ye Mus’ab’ı göndermişti, 70 kadar müslüman vardı Medine’de..
- Mü’minler her şeylerini bırakarak Allah için hicret ettiler Medine’ye..
- Hz. Peygamber Medine’ye hicret eder etmez bir eğitim kurumu olan “Suffa Medresesini” kurdu.
- Geleceğin valilerini, kadılarını, idarecilerini eğitmeye başladı. Bunlar genellikle maddi imkanları olmayan insanlardı.
- Yine hicretten hemen sonra Medine’deki diğer insanlarla bir antlaşma imzalandı. Bu, birlikte yaşarken dikkat edecekleri kuralları belirleyen maddeler içeren bir antlaşmaydı.
- Artık işkence görmüyordu Müslümanlar. Allah’a inandıkları için öldürülmüyorlardı.
- Medine’de işkence yoktu ama bu sefer de maddi imkansızlıklar kendisini göstermeye başladı.
- Hz. Peygamber açlığını hissetmemek için çoğunlukla karnına taş bağlıyordu. Yine de görevine devam ediyor, Bizans’a, Sasaniler’e mektuplar gönderiyordu.
- Mekkeliler de boş durmuyordu. Müslümanların Mekke’de kalan mallarını satmak için bir kervan hazırladılar.
- Müslümanlar mallarını almak isteyince de büyük bir orduyla Medine yakınlarına geldiler.
- Bu 1000 kişilik ordunun karşısında Hz. Peygamber ve 300 kadar arkadaşı vardı.
- Son Peygamber ellerini açtı ve dua etti: “Allah’ım bu bir avuç Müslümanı yok edersen artık adını anacak kimse kalmaz”
- Allah’tan zafer istenmiş, dua kabul olmuştu. Müslümanlar kendilerinden 3 kat fazla olan bu orduyu darmadağın etmişti.
- Pek çok esir ve ganimetle Medine’ye sevince dönüldü. Esirler gördükleri ilgiden şaşkına dönmüşlerdi. Müslümanlar yiyecekleri bir kuru ekmeyi onlarla paylaşıyordu.
- Okuma yazma bilenleri Müslümanlardan 10 kişiye okuma öğretme karşılığında, bilmeyenleri bedelli olarak, parasız olanları da bedelsiz serbest bırakıldı.
- Müminleri Mekke’de öldürmek isteyen bu insanlar Medine’ye hicretten sonra da öldürmek istemiş ama yine de şiddet görmemişlerdi.
- Mekkeliler Bedir mağlubiyetini kabullenemediler. Daha büyük bir orduyla 1 sene sonra Hud’a geldiler.
- Bu sefer Mekkeliler 3000, Müslümanlar 900 kişi kadardı. Müslümanlar kazanmak üzere oldukları savaştan Hz. Peygamber’in sözünü dinlemedikleri için beraberlikle ayrıldılar.
- Medine’ye dönerken Rahmet Peygamberi “küçük savaştan” “büyük savaşa gidiyoruz” demişti. İnsanın kendi iç dünyasındaki savaşı en büyük savaştı.
- Kur’an ayetleri Medine dönemi boyunca özellikle “ibadetlerle” ilgili konularda geliyordu.
- Müminlerin hayatından, çekilen sıkıntılara, rağmen ibadet ve Allah’a kulluk eksik olmuyordu. Allah’a yakın olmak için adeta yarışıyorlardı.
- Bu yarış içinde Hz. Ali’yi kazandığı bir tas çorba parasını yol üzerinde gördüğü muhtaç birisine vermesinde görüyoruz.
- Hz. Peygamberin namazını açlıktan oturarak kılmasında görüyoruz.
- Hz. Ebu Bekir’in sahip olduğu tek elbisesini kendisinden giyecek isteyen birisine verip evinde hasıra sarılmasından biliyoruz.
- Onlar, Allah’ın son Peygamberi etrafında hayatlarını Allah’a yakın olma gayreti içinde yaşadılar.
- Hiç düşünmeden birbirlerini, çocuklarını öldüren insanlardan Allah, son Peygamberiyle “ahlak abidesi” insanlar meydana getirmişti.
- Zaman devam ediyordu Mekkeliler bütün Arabistan’daki kabileleri topladılar. Amaç Müslümanları tarihten silmekti.
- Medine, etrafında geniş ve derince hendekler kazılarak savunuldu.
- 1 ay süren savaş, Allah’ın Müşrikler üzerine büyük bir kum fırtınası göndermesiyle son buldu.
- 10 yıl süren Medine dönemi boyunca Hz. Peygamber tebliğine hiç ara vermedi. Artık bütün Arabistan’da kabul görmüştü.
- Hudeybiye barış antlaşmasına uymayan Mekkelilerin 50 kadar Müslümanı öldürmesi üzerine Mekke fethedildi. Mekke savaşılmadan fethedildi.
- Kendisine ve kendisine inananlara hep zulmü reva görmüş Mekkelileri Allah Resulü Hz. Muhammed affetti.
- Kabe putlardan temizlendi. Herkes Peygamberimizin Mekke’de kalacağını sanıyordu.
- Ama O, çok vefalıydı. Kendisine ve inananlara kucak açan Medine’ye geri döndü
- Allah’ın son Peygamberi, sıradan bir insanın sahip olduğu imkanlara bile sahip olamadan yaşadı.
- Sesini yükselttiğini, bağırıp çağırdığını hayatı boyunca kimse duymadı.
- Allah’ın insanlarla “son irtibatıydı”, “cennetin anahtarıydı” “vazifesi zordu ve çok büyüktü” “El-hak vazifesini yaptı.
- Bizlere Allah’a yakın olabilmenin düsturlarını öğretti.
- Dünya hayatının fani olduğunu, sonsuz bir hayata hazırlanmamız gerektiğini anlattı.
- Doğduğu gün gibi bir Pazartesi gününde, 632 yılında bu fani alemden ayrıldı.
- O (sav) ahlakını ve Kur’an’ı emanet ettiği biz müminlerin gönüllerinde ve hayatlarında yaşıyor. Kimimizin rüyasına giriyor, öte alemlerden bizleri izliyor. Bizler de Allah’ın o en çok sevdiği kulunu herkesten ve her şeyden çok seviyoruz.
Diğer Ders Notları İçin Tıklayınız
Ders Notu Öğretmen Sayfası / Din Kültürü Zümresi Tarafından Oluşturulmuştur.